KIYMETLİ EVRAKIN ZIYAI VE İPTALİ

1.Kıymetli Evrak

Kıymetli evrak, sözcük tamlamasından anlaşılan anlamıyla normal bir evraktan daha değerli olan kağıt anlamına gelmektedir. Evrak, Arapça kökenli varak kelimesini çoğulu olan yapraklar anlamına gelmektedir. Hukuki olarak kıymetli evrak kelime anlamıyla örtüşerek, bir hukuki sebebe dayalı olarak bir değere sahip olan kağıt parçasıdır. Hukuki olarak bir evrakın kıymetli evrak sayılması için üç unsura sahip olması gerekir. Kıymetli evrak, bir senettir ve aynı zamanda kıymetli evrak bir hakkı içerisinde barındırır. Kıymetli evrak öyle bir senettir ki bu hakla senet kaynaşmıştır ve birbirinden ayrı olduklarında kıymetli evrakı ifade etmezler. Bir evrakın kıymetli evrak olabilmesi için birbiriyle bütünleşmiş bir hak-senedi barındırmalıdır. Bir kimsenin mevcut hakkı, kıymetli evrakla değere bürünür. Hak ve senet birbirinden ayrıldığında, hak senedin ileri sürülmesiyle artık değer ifade etmez, hakkın elde edilmesi farklı yollar ile mümkün olur.

2.Kıymetli Evrakın Özellikleri

I.Kıymetli Evrak Bir Borç Senedidir : Kıymetli evrak adi olmayan, ağır şekil şartları sağlandığında borçluyu ödemeye zorlayan nitelikli bir senettir.

II.Kıymetli Evrakta Bütünleşen Hak Ekonomik Değer Taşıyan ve Devredilebilen Bir Haktır : Kıymetli evrakın var olma sebebi ertelenen bir ödemenin senede bağlanıp tedavül edilebilmesi ihtiyacıdır. Bu sebeple hem ekonomik değer taşımalı hem de devredilebilmelidir.

III. Kıymetli Evrakta Hak ve Senet Arasında Kuvvetli Bağ Kurulmalıdır: Senet olmadan hakkın ileri sürülebilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak senedin ödeyecek olan kimseye ibrazı ile ödeme yapılabilir.

IV. Kıymetli Evrakta Soyutluk(Mücerretlik) İlkesi Mevcuttur: Kıymetli evrak keşideci ve lehtar arasında düzenlenir. Lehtardan sonra bir üçüncü kişiye ciro(özetle devir) edildiğinde artık bu üçüncü kişiye karşı asıl hukuki ilişkideki ödemeyi engelleyen defiler ileri sürülemez. Çünkü tedavül edilebilmenin doğasından gelen bir sonuç olarak çoğunlukla ticari amaçlarla kullanılan kıymetli evrakların işlev göstermesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple yalnızca lehtar ve keşideci arasında anlam ifade eden hukuki ilişki bir sonraki diğer hamillere karşı ileri sürülemez.

V. Kıymetli Evrak Ağırlaştırılmış Şekil Şartlarına Bağlıdır: Yasa koyucu, kıymetli evrakın tedavülü kolaylaştırmak ve hamillerin beklentisindeki güveni korumak dolayısıyla ticari hayattaki hıza ulaşılabilmesi amacıyla şekil serbestliğinden ödün vermiştir. Gerekli şartlar sağlanmadan kıymetli evrak olmansın sonuçlarından senet yararlanamaz.

3. Kıymetli Evrakın Zıyaı ve İptali

Kıymetli evrak sıkı şekil şartlarına bağlanmış ve bu şekilde tedavül etmektedir. Kıymetli evrak hakkın senede bağlanmasını ifade ettiğinden senet olmadan üzerindeki hak da ileri sürülemeyecektir. Bu durum yalnızca lehtar dışındaki hamiller için söz konusu olacaktır.

Bir kıymetli evrak, çalınma, kaybolma, yanma, yırtılma, unsurları okunamayacak derecede zarar görme gibi nedenlerle zayi olabilir. Böyle hallerde hakkın da kaybedilmiş sayılması, alacaklı için ağır ve adalete aykırı olurdu. Bunun önüne geçilebilmesi amacıyla TTK zıya ve iptali düzenlemiştir. TTK m.657’de şöyle düzenlenmiştir: “Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”

Kıymetli evrakın zıyaı söz konusu olduğunda gerçek hamilin mahkemeden talepte bulunması ile iptaline karar verilebilir. Kişi talebi söz konusu olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çekişmesiz yargı işi olarak görülür. Senedin iptaline karar verildiğinde hak sahibi hakkı senetsiz ileri sürebilme veya yeni senet düzenlenmesini isteme hakkına sahip olur.

İptal davası açabilmek için belirli şartlar sağlanmalıdır. Şöyle ki:

1- Senedin aslının çalınması, kaybolması, işlev görmeyecek şekilde zarar görmesi ile zayi olması gerekir. Fotokopisinin olması, içeriğinin bilinmesi iptal edilmesi gerekmesini değiştirmez.

2-Senetle iç içe geçen hakkın zıya halinden itibaren de varlığını devam ettirmeli, mevcut olmalıdır.

3- Senedin zıyaı dolayısıyla iptalini isteyen kişinin hak sahibi olması gerekir.

4- Zayi olan senedi tekrar ele geçirmek mümkün olmamalıdır.

Genel olarak kıymetli evrakın zıyaı sonucu iptali bu şekildedir. Ancak kambiyo senedi denilen sui generis ve sınırlı sayıda olarak kanunda sayılan senetlerin iptali ayrıca kanunda düzenlenmiştir.

4. Nama ve Hamiline Yazılı Senetlerin İptali Usulü

TTK Madde 661 - Pay senetleri, tahviller, intifa senetleri, münferit kuponlar hariç olmak üzere, kupon belgeleri, esas kupon belgelerinin yenilenmesine yarayan talonlar gibi hamile yazılı senetlerin iptaline hak sahibinin istemi üzerine mahkemece karar verilir.

Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir.

Dilekçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemece inandırıcı bulunması gerekir.

Bir senet kupon tablosu veya talon içeriyorsa ve hamil yalnız kupon tablosunu veya talonunu kaybetmişse, istemin haklı olduğunun ispatı için senedin esas bölümünün ibrazı yeterlidir.

Hamile yazılı senetlerin ve TTK madde 657 uyarınca nama yazılı senetlerin TTK 661’e göre iptal talebi Asliye Ticaret Mahkemesi’nde karara bağlanır. Borçlunun yerleşim yeri veya pay senetlerinde anonim şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetki sahibidir.

Kanunun devam maddeleri 662-666 arasında izlenecek usul belirtilmiştir. Nama ve hamile yazılı senedi rızası hilafına elinden çıkaran veya kaybeden kişi mahkemeden ödeme yasağı kararı aldırıp bunun borçluya tebliğ ettirilmesini sağlamalıdır. Bu kararın tebliğinden sonra ödeme yapan borçlu iki kez ödeme yapmak külfetine katlanır. Mahkemeden bunu talep ederek ispat edebilmek veya emarelerle ispata yaklaşarak inandırıcı kılmak gerekir. Senedin zilyedi olduğu kuvvetle muhtemel görünmeli ki mahkeme bu yönde karar versin.

TTK Madde 663: Mahkeme, dilekçe sahibinin, senedin zilyedi bulunmuş ve onu zâyi etmiş olduğuna dair yaptığı açıklamaları inandırıcı bulursa, belli olmayan hamili ilan yoluyla, senedi belirli bir süre içinde ibraz etmeye çağırır ve aksi takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder. Sürenin en az altı ay olarak belirlenmesi gerekir; bu süre ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.

Senedin kimde olduğu bilinmiyor ise mahkemece senedin ibraz edilmesi için en az 6 ay olmak üzere belirli bir süre ile ilan yapılır. İlan en az üç kez olmak üzere madde 35’te yazılı Türk Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılır.

TTK m.666: Mahkeme, belirlenen süre içinde ibraz edilmeyen senedin iptaline karar verir veya gerekli görürse başka önlemler de alabilir.

Hamile yazılı bir senedin iptali hakkındaki karar, derhâl 35 inci maddede yazılı gazeteyle ve mahkeme gerek görürse başka araçlarla da ilan edilir.

İptal kararı üzerine dilekçe sahibi, gideri kendisine ait olmak üzere yeni bir senet düzenlenmesini veya muaccel borcun ifasını istemek hakkını haizdir.

Senedin ibraz edilmemesi halinde, mahkemece senedin iptaline karar verilir. Karar mahkemece TSG ve gerekli görürse başka şekillerde de ilan edilir. Senedin ibraz edilmesi halinde başvuran kişiye senedin iadesine yönelik dava açması için süre verilir. Verilen süre içinde dava açmaması halinde ödeme yasağı kaldırılır.

5.Emre Yazılı Senetlerin İptal Usulü

Emre yazılı senetlerin iptali TTK m.831/2 yollaması ile TTK 757-765 arasında düzenlenmiştir. Senedi kaybeden veya rızası hilafına elinden çıkaran kişi yine ilk olarak mahkemeden ödeme yasağı talebinde bulunur ve tebliğ ettirir. Ancak burada ödeme yasağına gerek olmadan direkt iptal talebinde bulunulabilir. Ayrıca çeklerin ödenmemesi için bankaya talimat yazdırılır.

Mahkemece borçluya, borcun vadesi geldiğinde senet bedelini ödemesi için bir tevdi mahalli gösterilir. Yetkili mahkeme ödeme yerindeki mahkemedir.(TTK m.757/2)

Ödeme yeri gösterildikten sonra senedi eline geçirenin bilinip bilinmemesine göre hareket edilir:

a) Ele Geçirenin Bilinmesi : Senedi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. (TTK 758/1) Süresi içinde dava açılmazsa mahkeme eline geçiren hakkında olan ödeme yasağını kaldırır. (TTK 758/2)

b) Ele Geçirenin Bilinmemesi : Senedi ele geçiren bilinmiyorsa başvuru sahibi senedin iptalini isteyebilir. (TTK m.759/1) İptal isteminde bulunan kişi zıya iddiasında ise, senet elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. (TTK m.759/2)

Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, senedi eline geçireni, senedi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde senedin iptaline karar vereceğini ihtar eder. Senedin getirilmesi için verilen süre en az 3 ay en çok 1 yıl olabilir. Senedin ilk üç aylık süre içinde zamanaşımı gelecekse ancak mahkeme bu üç aylık süreyle bağlı değildir. Vadesi gelmeyen senetler için süre vade tarihinden itibaren işler. (TTK 760-762)

Mahkemece yapılacak ilan Ticaret Sicil Gazetesi aracılığıyla en az 3 defa yapılır. Söz konusu olayda özel durumlar varsa mahkemece başka ilan usullerine de başvurulabilir.

Elden çıkan senet mahkemeye getirilirse mahkeme, zıya sebebiyle iptal talebinde bulunan kişiye iade davası açması için süre verir. Bu süre içerisinde dava açılmazsa, senet getirene iade edilir ve ödeme yasağı kaldırılır. (TTK 763)

Elden çıkan senet mahkemeye süresi içerisinde getirilmezse iptaline karar verilir. Ancak senet iptal edilse bile hak sahibi kabul edene karşı ileri sürebilir. (TTK 764)