TÜRK HUKUKUNDA MARKA HAKKI TECAVÜZÜNDE HUKUKİ YOLLAR

6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun birinci maddesi kanunun genel çerçevesinde hangi alanlara hitap ettiği ve hangi uyuşmazlıklara çözüm yolları bulduğuna dair bir tanım ve açıklama maddesidir.

Hüküm maddesi şu şekildedir;

  1. Bu Kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır. 
  2. Bu Kanun; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları kapsar.

Doktrinde Sayın Tekinalp, Marka Hakkı Tecavüzünütescilli bir markanın, sahibinin izni olmaksızın kullanılması veya o markayı taşıyan mal ve hizmetlerin, tecavüzün bilinmesine rağmen pazarlanması, stoklanması, satış için teklif edilmesi, ihracı, ithali ya da tecavüzün bilinmesine rağmen o malların nereden sağlandığının bildirilmesinden kaçınılması  şeklinde tanımlanmıştır (Tekinalp, 2012).

Bu açıklamayla beraber belirtmek gerekir ki, Marka Hakkına Tecavüz özetle, birinin sahipliğinin bulunduğu bir markanın / marka görselinin aynısın veya ayırt edilmesi imkansız şekilde benzerinin izinsiz olarak kullanılmasıdır. 

Hangi hallerin marka tecavüzü teşkil ettiği durumlar ise Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 29. Maddesinde sayılmıştır. 

SMK. 29 Madde hükmü şu şekildedir;

(1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: 

  1. Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.

- Yedinci maddede sayılan hükümlere bakacak olursak;

  1. Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
  2. Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
  3. Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. Şeklinde SMK. Madde 7de sıralanmıştır. 
  4. Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
  5. Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
  6. Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

ÖNEMLİ NOT: Bu süreler kapsamında zamanaşımı süresi olan beş yıl davanın açıldığı tarih ile başlamaktadır. 

(Marka Hakkınızın İhlali durumunda profesyonel destek almak için web sitemizdeki iletişim adresleri üzerinden Akkaş Hukuk ve Danışmanlık uzman kadromuza başvurabilirsiniz.(LİNK))

MARKA HAKKINA TECAVÜZ DURUMLARINDA AÇILABİLECEK DAVALAR

  1. CEZA DAVASI

Marka hakkına tecavüz eylemi suç teşkil etmekte olup, Sınai Mülkiyet Kanunu'nda marka sahiplerinin taklit marka üretimi, satışı gibi marka hakkına tecavüz edenler hakkında suç duyurusunda bulunmaları halinde, yapılan soruşturma sonucunda tecavüz olgusunun varlığı halinde, bu fiili gerçekleştiren kişilerin mevcut fiilin türüne göre 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacağı öngörülmüştür. Aynı zamanda Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edilmesi halinde ilgili taklit marka ürünlerin bulunduğu yerde arama kararı çıkarılabilecek ve dava sonuna kadar ürünlere el konulabilecektir.

  1. TAKLİT MARKALARA EL KONULMASI, SATIŞININ, ÜRETİMİNİN DURDURULMASI TALEBİ

Ceza davası kapsamında sulh ceza hâkimi tarafından verilebilecek arama ve el koyma kararının yanı sıra taraflar hukuk davası yoluyla da tecavüz teşkil eden taklit marka ürünlere el konularak yediemine tevdi edilmesi, taklit marka ürünlerin satışının, üretiminin ve ithalatının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep edebilirler.

İhtiyati tedbir talebi bağımsız olarak yapılabileceği gibi tazminat talebi ile birlikte de yapılabilir. Davacı tarafından miktarı hâkim tarafından belirlenmek üzere bir teminat gösterilmesi şartıyla veya teminat gösterilmeksizin dava konusu taklit marka ürünlere el konulmasına, taklit marka ürünlerin satışının durdurulmasına, taklit marka ürünlerin çeşitli mecralarda tanıtım ve teşhirinin durdurulmasına tedbir kararı verilebilir.

  1. MADDİ TAZMİNAT DAVASI

Marka sahibi, marka hakkına tecavüz eden şahıslara karşı maddi tazminat davası açabilir ve tazminat talep edebilir. Maddi tazminat davalarında hesaplamalarda birden fazla seçenek bulunmakta ve marka sahibi bu seçimlik haklardan birini tercih edebilmektedir.

Bu haklar şunlardır;

-  Tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği olası gelir.

-  Marka hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kâr.

- Marka hakkına tecavüz edenin, bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun olarak kullanmış olması halinde ödeyeceği lisans ücreti.

  1. MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Marka hakkına tecavüz durumunda, marka sahibinin işletmesinin dış dünyadaki yani ilgili pazardaki olumlu imajı zedelenmekte, tacir kimliği zarar görmektedir. Yine markanın basılı olduğu ürünün kötü yerlerde satılması, kalitesiz malzeme ile üretim yapılması gibi sorunlar neticesinde markaya olan güven azalacak ve marka sahibinin ticari itibarı zarar görecektir. Bu konularda da manevi tazminat gerekmektedir.

Hakimin takdir yetkisi maddi zarardan farklı olarak manevi zararın hesaplanmasında çok daha geniştir. Hakim bu yetkisini kullanırken olayın oluş şekli, ele geçirilen taklit marka ürün sayısı gibi ölçüleri dikkate alır ve tazminat miktarının zenginleşme aracına dönüşmemesi için marka sahibi davacıya adil bir miktarda tazminat ödenmesine karar verir.

Marka Sahibi Davacılar aşağıdaki taleplerde de bulunabilirler:

-Marka ihlalinin tespiti

-İhlal eden sahte ticari marka ürünlerinin imhası

-Kanıt tespiti

-Tecavüzün cezalandırılması ve reddedilmesi

-Taklit marka ürünler üzerinde tasarım sahibine mülkiyet hakkı verilmesi

-İlgili ihlalin tespit edilmesi ve kesinleşmesi halinde, kesinleşen mahkeme kararının günlük gazetelerde vb. yayınlanmasını talep edebilirler.

ÖZETLE,

Marka Hakkı Tecavüzünde Hukuki Yollar;

  1. CEZA DAVASI
  2. TAKLİT MARKALARA EL KONULMASI, SATIŞININ, ÜRETİMİNİN DURDURULMASI TALEBİ
  3. MADDİ TAZMİNAT DAVASI
  4. MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

(Marka Hakkınızın İhlali durumunda profesyonel destek almak için web sitemizdeki iletişim adresleri üzerinden Akkaş Hukuk ve Danışmanlık uzman kadromuza başvurabilirsiniz.(LİNK))

 

KAYNAKÇA

  1. Tekinalp, Ü.: Fikrî Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 491
  2. Sınai Mülkiyet Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6769.pdf